Erdem, "Dijital Dönüşüm" temalı ASİAD Zirvesi’ne katıldı  
Erdem, "Dijital Dönüşüm" temalı ASİAD Zirvesi’ne katıldı

Erdem, "Dijital Dönüşüm" temalı ASİAD Zirvesi’ne katıldı

Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Türkiye´nin geçmişte endüstrideki gelişmeleri ve geçişleri zamanında yakalayamadığını belirterek, "Ama endüstri 4.0´ı kaçırmamak için çok büyük avantajlarımız var. En önemli avantajımız teknolojiyle iç içe yaşayan, araştıran, üreten, öğrenen, geliştiren, genç ve çalışkan yeni neslimizdir." dedi.  

Erdem, "Dijital Dönüşüm" temalı ASİAD Zirvesi’ne katıldı

Ankara Sanayici ve İş Adamları Derneğinin (ASİAD) "Dijital Dönüşüm" temalı 3. zirvesi düzenlendi. Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, burada yaptığı konuşmada, bir milletin gerçek kurtuluşunun eğitimle mümkün olacağını söyledi. Eğitimi, uzun vadeli bakış açısıyla ele aldıklarını ve geleceğe yapılan en önemli yatırım olarak değerlendirdiklerini anlatan Erdem, "2023 hedeflerimiz doğrultusunda en yüksek gelişmişlik seviyesine ulaşarak, ülkemizi zengin, güçlü ve mutlu insanların yurdu yapmak istiyoruz. Bu hedeflere ulaşmanın temel şartı ise kaliteli eğitimdir. Değişimleri sadece takip etmekle kalmayıp onu yöneten ülkeler arasında olma hedefi, 2002´den bu yana ülkemizde eğitimin en öncelikli gelişim alanlarından biri olmasını kaçınılmaz kılmıştır." diye konuştu. Erdem, bakanlığın bütçe büyüklüğü, istihdam edilen personel ile yapılan derslik sayıları ve okullaşma oranları gibi birçok temel göstergede rekor sayılabilecek ilerlemeler sağladığını vurguladı.

 

Değişimin ve gelişimin sürekli olduğu teknoloji çağında amacın yaşam boyu öğrenmenin devam ettirilmesi olduğunu dile getiren Erdem, şöyle konuştu: "Yaşam boyu öğrenmenin gerçekleştirilememesi, insanların kişisel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayamaması demektir. Bugün eğitimden beklenen, öğrenmenin sürekli hale getirilmesinin yanında kişilerin fikirlerini düzgün şekilde ifade edebilmesi, araştırması, eleştirmesi, sorgulamasıdır. Eğitimden beklenen bu temel amaçlara ulaşmanın ve yaşam boyu öğrenmenin yolu okumaktan geçmektedir. Hükümet olarak, 2023´ün büyük ve güçlü Türkiye´sini inşa etme vizyonumuzun bir gereği olarak, hayata hazır, sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştiren bir eğitim sistemi hedefliyoruz."

 

Kendisi ve çevresiyle barışık nesil yetiştirildiğine işaret eden Erdem, "Bu nesilden ne yaprak ne toprak ne bayrak incinir. Yalnız milletimizi incitenler incinir. Bu memleket, bu millet, yaptıklarını maddi karşılık beklemeden, yalnız Allah rızasını gözetenlerin sayesinde, Malazgirt, Çanakkale, Kurtuluş Savaşı, 15 Temmuz´daki şehitlerin, gazilerin sayesinde bugünlere geldi." dedi.

 

“Ancak güçlü milletler büyük imtihanlarla karşılaşır”

"Ancak güçlü milletler büyük imtihanlarla karşılaşır. Güçlü milletler de ahlaki ilkelerine bağlı, kendisi olarak kalmayı bilen, en zor şartlar altındayken bile kendini dünyaya kapatmayan milletlerdir." ifadelerini kullanan Erdem, öğrencilerin değerlere bağlı, tarihine sahip çıkan gençler olarak yetişeceğini, ülkesi, bayrağı, devleti ve milletine sahip çıkacağını belirtti. Erdem, 2017 itibarıyla dünya nüfusunun yarısının internet kullandığını kaydederek, "Her üç kişiden birisi sosyal medya kullanıcısı. İnternet üzerinden haberleşilen cihaz sayısı ise 24 milyar civarında ve çok kısa sürede 50 milyarın üzerine çıkacağı öngörülüyor. Günlük yaşantımızda internet ve internet üzerinden birbirine bağlı cihazlar her an karşımıza çıkıyor." diye konuştu. Bu durumun "endüstri 4.0" olarak adlandırıldığını anlatan  Erdem, "Günümüzde dünya pazarlarında rekabet gücü elde etmenin ve dünya ihracatından daha fazla pay almanın temel koşulu, teknolojiye dayalı bir üretimden geçiyor." değerlendirmesinde bulundu. "Ülkemiz, geçmişte yaşanan endüstrideki gelişmeleri ve geçişleri maalesef zamanında yakalayamadı. Ama endüstri 4.0´ı kaçırmamak için çok büyük avantajlarımız var. En önemli avantajımız teknolojiyle iç içe yaşayan, araştıran, üreten, öğrenen, geliştiren, genç ve çalışkan yeni neslimizdir." diyen Erdem, insanlığın büyük bir değişim ve dönüşüm içinde olduğunu dile getirdi. Dijital kültürün, bütün alışkanlıkları, çalışma ve iletişim biçimlerini değiştirdiğine ve dönüştürdüğüne işaret eden Erdem, "Bireyler, kurumlar ve uluslar için fırsatların yanında risklerin de arttığı 21. yüzyılda, yenilikçiliğe önem verilmesi, bilim ve teknoloji kapasitesinin artırılması, beşeri sermayenin geliştirilmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin her alanda etkin biçimde kullanabilmesi büyük önem taşımaktadır." ifadesini kullandı.

 

Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketinin (FATİH Projesi) eğitimde teknoloji kullanımıyla ilgili dünyada uygulamaya konulan en büyük ve en kapsamlı eğitim hareketlerinden birisi olduğunu vurgulayan Erdem, "Projenin asıl hedefi, eğitimde fırsat eşitliği temelinde tüm öğrencilerin eğitim ve öğretimin niteliğini, bilişim sistemlerinin sağladığı olanakları kullanarak artırmaktır." dedi. Erdem, proje kapsamında öğrenci ve öğretmenlere tablet dağıtımı, geniş bant internet erişim hizmetinin yaygınlaştırılması, dersliklere donanımların ve derslere ait e-içeriklerin sağlanması, öğretmenlerin bilişim teknolojilerine entegrasyonu ve içerik geliştirilmesi için web platformlarının kurulması gibi faaliyetlerin yapıldığını söyledi. Bugüne kadar bütün okulların internet erişiminin sağlandığını kaydeden Erdem, "Okullarımıza 500 bine yakın etkileşimli tahta kurularak, 1,5 milyona yakın tablet bilgisayar seti öğretmen ve öğrencilerimize dağıtıldı. Önümüzdeki hedef, 10 milyon 600 bin tablet bilgisayar setinin dağıtımıdır. Bununla ilgili çalışmalar da son aşamadadır." diye konuştu. FATİH Projesi kapsamında hizmet sunulan Eğitim Bilişim Ağı (EBA) hakkında da bilgi veren Erdem, öğretmenlerin katkı ve destekleriyle zenginleştirilen video, animasyon, kitap, etkileşimli sözlük, dergi, sunum dosyası, eğitsel oyun türlerinden oluşan zengin içeriği, öğretmen, öğrenci ve velilere tamamen ücretsiz sunduklarını sözlerine ekledi.

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.