Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz yeni eğitim- öğretim yılının ilk ders zilini çaldı  
Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz yeni eğitim- öğretim yılının ilk ders zilini çaldı

Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz yeni eğitim- öğretim yılının ilk ders zilini çaldı

Başbakan Binali Yıldırım ve Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Şanlıurfa´da Hacı Abdurrahman Özdemir Ortaokulunda düzenlenen 2017-2018 eğitim öğretim yılı açılış törenine katıldı.  

Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz yeni eğitim- öğretim yılının ilk ders zilini çaldı

Başbakan Binali Yıldırım, konuşmasına yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını dileyerek Şanlıurfa´da öğrencilerle beraber olmaktan, okulun ilk günü heyecanını yaşamaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

 

Dünyanın ilk üniversitesinin Harran´da kurulduğuna dikkati çeken Yıldırım, Harran isminin de Hz. İbrahim´in kardeşinin ismi olduğunu anlattı. Yıldırım, "Böyle güzel bir geçmişi olan şehirde olmak, cıvıl cıvıl, gözleri ışık gibi parlayan yavrularla olmak bizim için dünya saadeti. İstiklalimizin, hürriyetimizin ateşini yakan şehir Şanlıurfa. Buradan bütün Türkiye´ye, bütün illere, aynı heyecanı yaşayan bütün öğrencilerimize, velilerimize, vatandaşlarımıza selamlarımızı gönderiyoruz." diye konuştu.

 

Yıldırım, sosyal bilgiler öğretmeni Yusuf Elitaş´ın 15 Temmuz hain darbe girişiminde, sınıf öğretmeni Necmettin Yılmaz ile müzik öğretmeni Şenay Aybüke Yalçın´ın bölücü terör örgütü PKK tarafından şehit edildiğini hatırlatarak, Yalçın´ın adının Batman Kozluk´ta, şehit öğretmen Necmettin Yılmaz´ın adının da Şanlıurfa´nın Siverek ilçesinde görev yaptığı okulda yaşatılmaya devam edeceğini söyledi. 

 

"Bizim için ikinci sınıf vatandaş yok"

Vatan toprağının her köşesinde 80 milyonun kardeş olarak birlikte yaşadığını vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim için ikinci sınıf vatandaş yok. Bütün vatandaşlarımız başımızın tacı, gönlümüzün ilacıdır. 15 yıldır Türkiye´nin bugününü, yarınını inşa etmenin gayreti içindeyiz. Büyük Türkiye hedefimize, büyük düşünmeyi beceren nesillerle, sizlerle, ulaşacağız. Dünya değişiyor, bu değişimi okumak ve bu değişime göre Türkiye´nin de değişimini, dönüşümünü gerçekleştirmek, ülkemizi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak bizim en önemli görevimizdir. Bunu, geleceğin teminatı siz gençlerimizle başaracağız. Okullarımız bu nesilleri yetiştirecek ilim ve irfan yuvalarıdır. Türkiye´nin aydınlık geleceğinin tohumları sevgili öğretmenlerimiz tarafından burada atılıyor. Değerli öğretmenlerimizin tahtaya yazdığı her harf, öğrencilerimizin defterine düştükleri her not Türkiye´nin geleceğine değer katacak."

 

"Taşa toprağa yapılan yatırımın ömrü sınırlı"

Vatandaşın ihtiyacı olan her şeyi yaptıklarını ama taşa toprağa yapılan yatırımın ömrünün sınırlı olduğunu bildiklerini ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti: "Taşa toprağa yapılan yatırımın ömrü sınırlı. 40-50 sene bilemedin 100 sene ama insana yatırım yapmamın ömrü nesilden nesile devam ediyor. Onun için insana yatırıma kesintisiz devam edeceğiz. Anaokulundan ilkokula, ortaokuldan liseye ve üniversiteye kadar eğitimin bütün aşamalarında fırsat eşitliğini sağlayacak bilimsel temele dayalı eğitim sistemi oluşturmanın gayreti içindeyiz. Millî Eğitim Bakanımız söyledi. Eğitimde değişiklik oluyor. Tabii ki değişecek çünkü dünya değişiyor, yeni yeni teknolojiler, yeni bilgiler internetle, bilişimle, artık ayağımıza, önümüze geliyor. Dolayısıyla değişimi okumak, değişime göre kendimizi de gözden geçirmek zorundayız. Bir yandan okulların, dersliklerin fiziki ihtiyaçlarını gidermek diğer yandan da eğitimin içeriğini, muhtevasını geliştirmek mecburiyetindeyiz."

 

Başbakan Yıldırım, konuşmasında bir yıldır çalışmalarını sürdüren Millî Eğitim Bakanlığı uzmanlarının 200 bin kadar veliyle görüşerek müfredata son halini verdiğini ifade etti. Yıldırım, şunları kaydetti: "Müfredat, hayatın ihtiyaçlarına cevap veren, hayatta karşılığı olan bilgilerle yeniden oluşturuldu. Bu müfredat, uluslararası eğitim standartları esas alınarak yapıldı. Müfredat değişimi öğrencilerin temel insani değerler, sevgi, saygı, adalet gibi önemli kavramların öğrenilmesi, beşeri ve sosyal ihtiyaçların anlatılması esasına göre yapılandırıldı."

 

Müfredatta yabancı dil eğitiminin de yeniden ele alındığına işaret eden Yıldırım, "Yıllarca gramer kurallarını öğrenen ancak bir türlü yabancı dili öğrenemeyen bir yabancı dil öğretim sistemi vardı. Bu müfredatta artık bu sistem terk ediliyor, doğrudan pratikten yola çıkarak dil öğretme başarısını gösteren ülkelerin uyguladığı yöntemi hayata geçiriyoruz." diye konuştu.

 

"Çağ dışı tartışmalar dışında bir fikri yok"

Yıldırım, müfredat değişikliğine yönelik eleştiriler olduğunu anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi bazıları çıkmış diyor ki ´Efendim müfredatı niye değiştiriyorsunuz?´. Gayet tabii ki değiştireceğiz. Toplumun, hayatın, ekonominin ihtiyaçları, siz gençlerin ihtiyaçları, talepleri değişim gerektiriyor da onun için değiştiriyoruz. Türkiye´yi muasır medeniyetler seviyesinin ötesine taşımak için değiştiriyoruz ama ana muhalefet her zaman olduğu gibi her şeye karşı. Çağ dışı tartışmalar dışında bir fikri yok."

 

Bu öğretim yılında 1-5 ve 9. sınıftaki öğrencilerin yeniden yazılmış, gözden geçirilmiş müfredatla eğitime başlayacaklarını ifade eden Yıldırım, "Velilerden benim istirhamım yeni müfredatın kapağını bile açıp bir satır okumamış ama ´Şu da yokmuş, bu da yokmuş´ gibi dedikodu edenlere itibar etmeyin. Bizi bir ve beraber yapan, hep birlikte Türkiye kılan değerlerimizin ne olduğunu biliyoruz ve bunlar da okullarımızda öğretilmeye devam edecek. Demokratik değerler, hukuk devletinin önemi, farklılıklarımızla birlikte Türkiye olduğumuz gerçeğini hep anlatmaya devam edeceğiz." dedi.

 

Yıldırım, öğrencilerin dünyadaki gelişmeleri yakından takip edecekleri konulara da müfredatta yer verdiklerini belirterek, şöyle devam etti: "Okullar sadece sizin bilgi edindiğiniz mekanlar değil aynı zamanda özgür düşünmeyi, sorgulamayı, eleştiri kültürünün de öğrenildiği mekanlardır. Çocuklarımızın bilgi, beceri, sahip olduğu yetenekleri kullanma, geliştirmeye dönük uygulamalar yeni müfredatta daha fazla yer aldı. Tarihimizi, kültürümüzü, inanç değerlerimizi, müspet ilimleri en güzel şekilde, en doğru şekilde kazandırmanın yolunu bu müfredatta göreceksiniz."

 

Öğretmenlerin yurdun her köşesinde fedakarca Türkiye sevdasıyla, vatan ve bayrak sevgisiyle görev yaptıklarını söyleyen Yıldırım, tüm öğretmenlere üstün başarı dileklerini iletti. Öğrencilere de zihin açıklığı temennilerinde bulunan Yıldırım, hükümet olarak eğitim konusundaki eksiklikleri gidermek için gereken tedbirleri aldıklarını kaydetti.

 

Öğrencilik yıllarında kitap ve defter sıkıntısı çektiklerini, bazı sıralarda 4 kişi oturduklarını hatırlatan Yıldırım, artık kitapların öğrencilerin önünde durduğunu, sınıfların ortalama 30-35 öğrenciden oluştuğunu, öğretmen başına düşen öğrenci sayısının da 30-35 civarında olduğunu anlattı.

 

"Herkes istediği yere gidecek"

Başbakan Yıldırım, 15 yıllık süre içerisinde bir yandan eksik okulları ve öğretmenleri tamamladıklarını, sınıf mevcutlarını makul düzeye getirdiklerini belirterek, en önemli reformlardan birinin 12 yıllık eğitim olduğunu vurguladı. "Bugünlerde TEOG konuşuluyor." ifadesini kullanan ve "TEOG kalksın mı, kalsın mı?" diye soran Yıldırım´a öğrenciler "Kalksın" diye karşılık verdi.

 

Yıldırım, TEOG ile 8 yıllık eğitimin devamında öğrencinin hangi okula gideceğinin belirlendiğini dile getirerek, "Nereye gideceğinize karar vereceksiniz, işte TEOG denen şey buna yardımcı olacak. Aslında TEOG bir giriş sınavı değil, sizin okulda girdiğiniz imtihanlardan her sömestir bir tanesini Milli Eğitim Bakanlığımız Türkiye´nin her tarafında merkezi olarak yapıyor. Böylece okullardaki aldığınız notların yanı sıra merkezi sınavdan alınan notlar da dikkate alınarak sizin ortaokuldan sonra en uygun, en iyi istediğiniz liseye gitmenizin hazırlığını yapıyor, TEOG bu." dedi. 

 

Zaman içerisinde TEOG´un bir yarışa döndüğünü, üniversite imtihanı gibi olduğunu ve öğrencilerin stresini artırdığını anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Acaba girebilecek miyiz, giremeyecek miyiz? Orta okuldan sonra ne yapacağız´ diye uykularınızı kaçırdı değil mi? Biz sizin uykularınızın kaçmasına razı olur muyuz? Onun için sizi stresten kurtaracak, rahat rahat istediğiniz okula gidecek şekilde gereken çalışmaları, düzenlemeleri yapacağız. 8´inci sınıfı bitirdiğinizde hangi tarafa ilginiz varsa, ´Ben spor okuluna gitmek istiyorum´, buyur git. ´Ben ilim adamı olacağım, daha çok matematik, fizik, fen okuyacağım´, sen de oraya git. ´Ben edebiyatçı olacağım, şiir yazacağım, masal yazacağım´, sen de sosyal bilimlere git. ´Ben din alimi olacağım, fıkıh öğreneceğim, siyer öğreneceğim´, sen de imam hatip lisesine git.

 

Herkes istediği yere gidecek. Bunun için ortaokulda yönlendirileceksiniz. Kim yönlendirecek? Okul, öğretmenleriniz, velileriniz yönlendirecek. Mesele bu, sistem değişikliği diye bir şey yok. Bu tamamen tezvirattır, bunlara itibar etmeyin. Amacımız, yavrularımızın ortaokuldan sonra gönül rızasıyla, gönül rahatlığıyla istedikleri, kabiliyetlerinin en uygun olduğu lise kısmına devam etmeleridir. ´İstenmeyen aş, ya karın ağrıtır ya baş´ onun için istediğiniz yere gideceksiniz."

 

Başbakan Yıldırım, eğitimde birçok reform yaptıklarını belirterek, özellikle meslek liselilerin üniversiteye girişlerindeki sınırlamaları kaldırdıklarını, şimdi çalışıp gayret eden tüm öğrencilerin imtihanı kazanarak istedikleri üniversitelere girebildiklerini bildirdi.

 

Başbakan Yıldırım, her öğrencinin istediği yerde okuma hakkı olduğunu belirten belirterek çalışıp, gayret ederek sınavı kazanan herkesin istediği üniversiteye girebildiğini ifade etti.

 

Yıldırım, düz lise ve anadolu liselerinin yanı sıra sosyal bilimler, güzel sanatlar ve spor liselerinin de bulunduğunu dile getirerek, "Şimdi sadece matematik, fizik, sosyal bilgiler, tarih okumuyoruz. İstersek Kur´an-ı Kerim´i, mukaddes kitabımızı da okuyoruz, siyer derslerini de Peygamberimizin hayatını da okullarda ders olarak koyduk. Farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açtık, engelleri kaldırdık. Bölücü örgütlerin istismarı olan, oyuncağı olan bu silahlarını da ellerinden aldık." diye konuştu.

 

Maarif Vakfının çalışmalarına da değinen Yıldırım, "İnsanlığın ortak değeri, birikimi olarak gördüğümüz örgün ve yaygın eğitim hizmetlerini vermek için ve FETÖ ile 15 Temmuz alçak darbesinin arkasındaki örgütün elindeki okulları almak için Maarif Vakfını kurduk ve yurt dışında şimdi bu vakıf o okulları alıyor. Orada ülkemizin değerlerine uygun eğitimi devam ettiriyor." ifadelerini kulandı.

 

Öğrencilere seslenen Yıldırım, "Sevgili gençler, gelecek sizin. Gençlerimiz, yavrularımız geleceğimizdir. Bugün, ülkemizin nüfusunun yüzde yüzünü siz oluşturmuyorsunuz ama gelecekte yüzde yüzü sizden olacak ve bu ülkeyi sizlere teslim edeceğiz." diye konuştu. 

 

Yıldırım, "Sizlerden aldığımız bayrağı daha da yücelere çıkartmaya söz veriyor musunuz? Ay yıldızlı bayrağımızı başımızın üzerinde tutmaya söz veriyor musunuz? Bölücülere, ayrımcılara fırsat vermemeye söz veriyor musunuz? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ülküsüyle muasır medeniyetler seviyesine kararlı bir şekilde yürümeye var mısınız sevgili yavrularım?" sorularını yönelttiği öğrencilerden "evet" cevabı alması üzerine "Allah sizden razı olsun." dedi.

 

"Bütçenin beşte biri eğitime gidiyor"

Nitelikli öğretmenler yetiştirmek, mesleği daha da güçlendirmek amacıyla öğretmenlere özel önem verdiklerini vurgulayan Yıldırım, öğretmenlerin gelişimi için yeni programların hayata geçirildiğini söyledi.

 

Yıldırım, eğitimi her türlü icraatın üzerinde tuttuklarını, hükümete geldikleri ilk günden beri eğitime olan kaynağı her zaman artırdıklarını ifade ederek, "Eğitime, 2002 yılında sadece 11 milyar lira bütçe ayırmıştık, bugün tam 122 milyar lira eğitime bütçe ayırıyoruz, on kattan fazla. Bütçenin beşte biri eğitime gidiyor. Helali hoş olsun." ifadelerini kullandı. 

 

270 bin yeni derslik inşa edildiğine, derslik sayısının 565 bine ulaştığına dikkati çeken Yıldırım, öğretmen sayısını 2 katının üzerine çıkarttıklarını, bir milyonun üzerinde öğretmenin görev yaptığını bildirdi. Engellilere öğretmenlik yapma imkanı tanıdıklarını anlatan Yıldırım, 5 binin üzerinde engelli öğretmenin bulunduğunu belirtti. 

 

"Kız ve erkek çocuklarımızı hiçbir ayrım gözetmeden mutlaka okula gönderin"

Yıldırım, okullaşma oranının arttığına işaret ederek, bu oranın Urfa´da Türkiye ortalamasının altında kaldığını belirtti. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben, buradan Urfalı vatandaşlarımıza  seslenmek istiyorum. Yavrularımızı, kız ve erkek çocuklarımızı hiçbir ayrım gözetmeden mutlaka okula gönderin. Onlar bizim geleceğimiz, onların eğitilmesi, iyi bir şekilde geleceğe hazırlanması bizim en büyük varlığımızdır. Onun için okulu ihmal etmeyelim. Bu yaşta size yapacakları katkı, hiç önemli değil ama iyi şekilde eğitim alır, iyi şekilde yetişirlerse hem Urfa´ya hem ailelerine hem de memlekete çok büyük değer katacaklar. Onun için anne ve babalara, özellikle kız çocuklar başta olmak üzere okula gitmeleri konusunda gayret göstermelerini, bu konuda herhangi bir gevşeklik yapmamalarını özellikle istirham ediyorum."

 

Yeni eğitim öğretim yılında tüm öğrencilere zihin açıklığı dileyen Yıldırım, "Yurdun her köşesinde teröre karşı her türlü zorluğa karşı yılmadan, heyecanla görev yapan bir milyon 20 bin öğretmenimize üstün başarılar diliyorum. Unutmayın, analar babalardan daha ziyade siz öğretmenler olarak yavrularımızla daha fazla berabersiniz. Onlarla daha çok haşır neşirsiniz. Unutmayalım, ağaç yaşken eğilir. Yeni nesil, Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ün dediği gibi, ´Sizin omuzlarınız üzerinde yükselecektir´. Bu duygu ve düşüncelerle, yeni eğitim öğretim yılımızın hayırlı uğurlu olmasını diliyor, tüm öğrencilerimizin gözlerinden öpüyorum."

 

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise, yaptığı konuşmada, yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını diledi. "Peygamberler diyarı" diye nitelendirdiği Şanlıurfa´da yeni eğitim öğretim yılını açmanın heyecanını yaşadıklarını ifade eden Yılmaz, ülke genelinde 17 milyonun üzerinde öğrencinin ders başı yaptığını belirtti.

 

Eğitimde fırsat eşitliği yakalamak istediklerini, bu yüzden bütçedeki en büyük payı eğitime ayırdıklarını ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu: "Kaliteli eğitim için ilköğretimde derslik başına öğrenci sayısını 24´e düşürdük. Eğitimi teknolojiyle buluşturduk. Müfredatı yenileme çalışmasına başladık. Bu yıl 5 yaş için okul öncesini genişletiyoruz. Bu yıl bu alandaki oranımızı artırmak istiyoruz. Bu yıl ilk defa okul öncesi çocukların tüm eğitim masraflarını pilot illerde biz karşılayacağız."

 

Yılmaz, bu yıl eğitimde yeni müfredat uygulanacağını anımsatarak, bu yıl ilk defa 12 pilot ilde 4. sınıfa kadar Türkçe ve matematikte ihtiyacı olan öğrencilere destek eğitimi verileceğini bildirdi. Eğitimde önemli aşamalar kaydedildiğine dikkati çeken Bakan Yılmaz, buna rağmen yapacak daha çok işlerinin olduğunu vurguladı.

 

Yılmaz, ülkedeki beşeri sermayenin ancak eğitimle ortaya çıkarılabileceğinin altını çizerek, yüksek teknolojinin, yüksek ihraç ürünlerinin eğitimle sağlanabileceğini, bu yüzden üzerlerine düşen sorumluluğun bilincinde çalıştıklarını dile getirdi.

 

Eksikleri ve yanlışlarının olabileceğini aktaran İsmet Yılmaz, "Eksikliklerimiz olabilir ama biz onların tamamını gidermek istiyoruz. Niyetimiz halis, Allah yardımcımız olsun. Cehalete karşı savaşı hep birlikte kazanacağız. Bu doğrultuda Allah yar ve yardımcımız olsun. Allah yükümüzü taşıyacak güç versin ve birliğimizi daim etsin." diye konuştu.

 

Konuşmaların ardından Başbakan Yıldırım, "Ders zili çalıyor, eğitim öğretim başlıyor. Hayırlı uğurlu olsun." diyerek Bakan Yılmaz, protokol yetkilileri ve öğrencilerle birlikte yeni eğitim öğretim yılının ilk ders zilini çaldı ve öğrencilerle okula girdi. Yıldırım, daha sonra basına kapalı olarak sınıfları gezerek, öğrencilerle bir araya geldi.

 

Programa, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile milletvekilleri de katıldı.

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.