Bakan Avcı, TGRT Haber’in canlı yayın konuğu oldu  
Bakan Avcı, TGRT Haber’in canlı yayın konuğu oldu

Bakan Avcı, TGRT Haber’in canlı yayın konuğu oldu

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TGRT Haber’de canlı yayımlanan Özel Röportaj Programı’nın konuğu oldu

Bakan Avcı, TGRT Haber’in canlı yayın konuğu oldu

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

 

“Ağustos ayında Türkiye genelinde 37 bin öğretmen atadık”

“Ağustos ayında yaptığımız atamalarda Türkiye genelinde 37 bin öğretmen atadık,  bu 37 binin de yüzde 70’i, yani 26 bini Doğu’daki ve Güneydoğu’daki 29 vilayete gönderildi.

 

Bu atamalardan önce bazı medya organlarında ve sosyal medyada bu atanan öğretmenlerin oraya gitmekte çekimser davranacakları, büyük bir kısmının gitmeyeceği gibi söylentiler dolaştırıldı. Ama şunu söyleyeyim: 26 bin öğretmenimizin içerisinde atananlardan sadece ve sadece 40 tanesi, o da çok meşru mazeretleri sebebiyle görevlerinin başına gidemediler. 26 bin atama yaptık; demek ki ne oluyor? 25 bin 960 öğretmenimiz görevinin başına geçti.

 

Bu gençlerimizin büyük bir kısmı bölgeyi belki ilk defa görüyorlar, ilk defa Batman’a, ilk defa Diyarbakır’a, Ağrı’ya, Bitlis’e, Muş’a gittiler, hatta şehir merkezleri de değil köylerine gittiler ve görevlerini büyük bir şevkle, heyecanla yapıyorlar. Hepsine çok teşekkür ediyorum.

 

Sadece onlara değil, onlara sahip çıkan, onlara ev sahipliği yapan, onları bağrına basan bölge halkına da çok teşekkür ediyorum.”

 

“Şubat ayı için öngördüğümüz rakam 30 bin civarı”

Bütün atamalar sadece Milli Eğitim Bakanlığı’nda değil, kamudaki bütün kadrolar kanunla verilir, Bütçe Kanunuyla verilir, yani Meclisten önce kanun çıkar, kadro ihdas edilir, sonra bu ihdas edilen kadroların ne kadarının o yıl kullanılacağı Maliye Bakanlığı’nın iznine bağlıdır.

 

Bizim önümüzdeki Şubat ayı için öngördüğümüz rakam 30 bin artı, ne kadar artı olur onu şu anda tabi Meclisin iradesinde olduğu için tam söyleyemiyorum ama 30 bin civarında olacak diyebilirim.

 

“Şubat ayında atanan yeni öğretmenimize bir danışman öğretmen atayacağız”

Bu sene bir değişiklik yapıyoruz, Şubat’ta yapacağımız atamalarda atanan öğretmenlerimiz, 1 Mart itibariyle görevlerine başlamış sayılacaklar, yani 1 Mart itibariyle maaşlarını almaya başlayacaklar, fakat hemen atandıkları illere gitmeyecekler. Ne yapacaklar? Biz onları kendi tercihlerine bağlı olarak ister bulundukları ilde, ister atandıkları ilde, isterse bir başka, diyelim üniversiteyi bitirdikleri ilde hizmet içi eğitime, oryantasyon eğitimine alacağız, Şubat ayında atanan yeni öğretmenimize bir danışman öğretmen atayacağız. O danışman öğretmen meslekte en az 10 yılını tamamlamış, tecrübeli, öğretmenlik mesleğinin artık duayeni olmuş öğretmenlerimiz olacak.

 

Atanan her öğretmenimiz bir danışman öğretmen nezaretinde değişik okul türlerinde değişik derslere girecek. Yani diyelim matematik öğretmenidir atanan öğretmenimiz, ama sadece matematik derslerine girmeyecek, aynı zamanda o danışman öğretmenimizin yönlendirmesiyle ve il müdürlüğümüzün yaptığı planlama çerçevesinde ilkokuldaki bir derse de girecek, yine tecrübeli bir öğretmenin dersine girip izleyecek. Ortaokulda diyelim Türkçe dersine girecek, yine tecrübeli bir öğretmenimizin Türkçe dersine girecek ve onu izleyecek. Lisede diyelim fizik dersine girecek, yine tecrübeli bir öğretmenin, onu izleyecek. İl milli eğitim müdürünün yanında bir-iki gün onun da neyle uğraştığını, ne yaptığını, neye göre yaptığını, mevzuatın ne olduğunu görecek. Maarif müfettişinin yanında çalışacak, yani çalışacak dediğim gözleyecek. Böylece bu 4 ay boyunca, yani Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, ikinci sömestr boyunca öğretmenimiz bir gözlemci stajı yapacak.

 

Sonra, bitmedi, yaz tatiline gelince de yaz tatilinde normal mesleki eğitim için onları da alacağız, ama özellikle Doğu’ya ve Güneydoğu’ya gidecek öğretmenlerimize gittikleri bölgede konuşulan mahalli dil Kırmançiyse Kırmançi, Zazakiyse Zakaki veya batıda diyelim Boşnakçanın yoğun olarak kullanıldığı bir okula gidiyorsa oraya, ama doğuda daha çok Kırmançi ve Zazaki konuşulan yörelere giden öğretmenlerimize bu dillerde öğrencileriyle, velilerle ve esnafla, komşularla rahat iletişim kurabileceği, diyalog kurabileceği temel cümleleri, yani 80-100 temel cümleyi, nasılsın, niye geç kaldın, ödevini yaptın mı, hasta mısın, babanı çağır yarın onunla görüşeceğim veya babasıyla konuşurken de Ali ödevini yapmıyor, sen bak ona biraz vakit ayır gibi.

 

Hangi okulda hangi branşta ne eksiğimiz var, ne fazlamız var, bunun norm güncellemelerini yapıyoruz, norm güncellemeleri tamamlandıktan sonra, nerede hangi branşta ne kadar öğretmen açığımız var, fazlamız var, bunları gördükten sonra dağılımı ona göre yapacağız. Bu atamalardan sonra öğretmen açığı 60 bine inmiş olacak,  biz 2 sene içerisinde kadrolu öğretmen açığımızı tamamen kapatmayı öngörüyoruz.”

 

Derslik başına düşen öğrenci sayısı 30’un altında

“Öyle özel okullarımız var ki herhangi bir devlet okulumuzla karşılaştırıldığı zaman çok farklı, daha iyi imkânlara sahip. Ama öyle devlet okullarımız da var ki herhangi bir özel okulla karşılaştırıldığı zaman onun imkânları farklı. Dolayısıyla genellememek lazım. Ama bizim genelden konuşacak olursak, Türkiye genelinde şu anda zaten bizim derslik başına düşen öğrenci sayımız 30’un altına düşmüş vaziyette. Ama göç alan belli başlı illerimizde, Batman’da, Urfa’da, Gaziantep’te, İstanbul’da, Hatay’da, maalesef göç alan illerimizde hala kalabalık sınıflarımız var. İşte onların da ortalamasını Türkiye ortalamasının altına, 30’un altına indirmek için çok ciddi bir çabamız var. Pek çok ilimizde bunları yakalamışız.

 

Bozüyük’ün -büyük bir ilçemizdir biliyorsunuz- Bilecik geneli için de öyle, pek çok Orta Anadolu şehrimiz için de öyle, ortalamalar 25’in bile altına düşen ortalamalar var.

 

Biz göreve başladığımızdan bugüne kadar derslik sayısını ikiye katladık ve şimdi de devam ediyor. Binlerce yeni derslik yapmaya devam ediyoruz.”

 

“Türkiye’de şu anda görev yapan her iki öğretmenden birini biz göreve başlattık”

“Öğretmen sayımızı ikiye katladık. Son 10 yılda biz mevcut öğretmen sayımıza, 480 binin üzerindeki öğretmen sayımıza 510 bin yeni öğretmen atadık. Bu ne demektir? Bu Türkiye’de şu anda görev yapan her iki öğretmenden birini biz göreve başlattık. Ve şunu da söyleyeyim, bunu kişisel övünme olarak almayın lütfen, sadece Hükümetimizin bu konuya verdiği önemi vurgulamak için söylüyorum: Son üç yılda benim imzamla atanmış olan öğretmen sayısı Cumhuriyet tarihinde en büyük sayı 143 bin, yani şu anda ben en fazla öğretmen atamış Millî Eğitim Bakanıyım, evet rekor bizde şu anda.

 

Bunun üzerine çıkmak da kolay değil. Dolayısıyla sadece öğretmen, derslik sayısı değil, aynı zamanda okullarımızın niteliğini arttırmak; spor salonlarıyla, atölyeleriyle, mesleki ve teknik eğitime verdiğimiz ağırlıkla. Bakın mesleki teknik eğitimde öğrenci sayısı itibariyle OECD ortalamasını geçtik, yani mesleki ve teknik eğitime giden öğrenci.

 

Ayrıca, okullarımızın niteliği itibariyle de bizim bu yıl mesleki ve teknik eğitim için ayırdığımız bütçe 8 milyar 300 milyon lira. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu 2002 yılında, yani biz göreve gelmeden önceki yıl, 2002 yılında Milli Eğitim’in toplam bütçesi 7,5 milyar liraydı.”

 

“Dershaneleri okullara dönüştürerek 14-15 milyar liralık bir soyguna son verdik”

FATİH Projesi dünyanın en büyük eğitim teknolojileri projesidir. Niye eleştiriyor biliyor musunuz? Biz dershane dönüşümünü başlatmakla dershanecilik sektöründen ve bandrolsüz yardımcı kitap sektöründen kaynaklanan yaklaşık bizim tahminimize göre 14-15 milyar liralık bir soyguna son verdik dershaneleri okullara dönüştürerek. Şimdi burada gerçek eğitimciler okullara dönüştüler. 1500’ü geçtik. İnşallah 4 sene içerisinde temel liselerimiz de normal okullardan, özel okullardan beklediğimiz aradığımız bütün kriterleri karşılayacak şekilde planlanmış durumdalar.

 

En büyük eğitim iletişim portalı; EBA, FATİH Projesinin içerik bileşenidir, en büyük bileşenidir. Dünyanın en büyük eğitim portalıdır. İçinde on binlerce, yüz binlerce yardımcı ders materyali var.

 

EBA 2012 yılında, yani benden önce Sayın Ömer Dinçer’in başlattığı bir projedir. Onun için de kendisini buradan özellikle teşekkür ediyorum, 2012 yılında başlattı. O zaman ki giriş sayısı 212 bindi. Şimdi son aldığım rakam 8 milyon 51 bin. 212 binden 8 milyona çıktı. Daha da yükselecek.

 

“Hafta sonlarında okullarımızda açtığımız takviye kursları ücretsizdir”

“Okullarımızın yüzde 95’inde açtığımız ücretsiz, bir kere daha vurguluyorum, ücretsiz, hiçbir ad altında, yardımcı kitap alacağız vesaire gibi bahanelerle öğrencilerden para toplanmayacak. Toplanmaması için sürekli uyarıyoruz. Bazı duyumlar aldığım için bunu özellikle vurguluyorum. Hafta sonlarında okullarımızda açtığımız takviye kursları ücretsizdir. Bu yıl 4 milyon civarında, 4 milyon 30 bini bulmuş olabilir, öğrencimiz bu kurslara devam ediyor.

 

Burada öğrencilerimizin ayrıca öğretmen seçme şansı da var. Şöyle: e-kurs var, e-kurs’tan çocuklar tercihlerini yapıyorlar. Orada hangi öğretmen hangi okulda hangi dersi veriyor, hangi takviye kursunu veriyor o belli. Öğrencilerimiz oradan giriyorlar, ben şu okuldaki şu öğretmenin şu dersine girmek istiyorum diyorlar.

 

Geçen sene 2 milyon 600 bin öğrenci gidiyordu takviye kurslarına, bu yıl 4 milyon 30 bini geçti.”

 

Öğretmen akademisi

Öğretmen akademisi şu: Nasıl Silahlı Kuvvetlerin harp akademileri var, polis akademisi var, bunun gibi biz öğretmenlerimizin gerçek uzmanlık eğitimini alabilecekleri bir üst kurum olarak öğretmen akademisini önümüzdeki dönemde hayata geçireceğiz inşallah. 

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.