Programda konuşan Bakan Avcı, kadınların eksende olduğu bir toplantıda bulundukları için öncelikle hanımefendilere seslenmek istediğini belirtti.  Konuşmasına, kadınların hayat içerisindeki yerini ve önemini, örnekler vererek anlatan Bakan Avcı, şunları kaydetti;

“Kadınlarımız, Sıradan Bir Retorikle Anlatılamayacak Kadar Özel”

Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı’nın bağışçı kuruluşu Sabancı Vakfı’nın da kurucusu olan Merhum Sakıp Sabancı’nın bir sözünü hatırlıyorum. Hangi zorluklardan geçerek geldiğini anlatırken; anamın yamadığı çorapları giyerek büyüdük demişti. Bu söz aslında annelerimize, kadınlarımıza, kızlarımıza neler borçlu olduğumuzu çok derin bir biçimde anlatıyor. Hepimiz kadınların inşa ettiği, kurduğu, tamir ettiği ve ayakta tuttuğu hayatları yaşıyoruz. Hayatlarımızın söküklerini, yırtıklarını, açıklarını, zayıf yönlerini; analarımız, eşlerimiz, kızlarımız, arkadaşlarımız yamıyor ve kapatıyor. Yani kadınlarımız sıradan bir retorikle anlatılamayacak kadar özel bir değer ifade ediyor.

“Değerlerimizin Zayıflaması, Sadece Kadınlarımızı Değil Hepimizi Tehdit Ediyor”

Bugün, hepimiz çağın getirdiği bazı zorlamaların, mecburiyetlerin ve mahrumiyetlerin tehdidi altındayız. Değerlerimizin, aşırı bireyselliğin istilası karşısında zayıflamasının sonucu olarak sadece kadınlarımızı değil hepimizi tehdit eden bir durumda olduğunu görüyoruz. Kadınlarımıza layık oldukları konumu birlikte hazırlamaya çalışırken, insana dair, topluma dair tutumlarımızı, anlayışlarımızı vicdani bir yaklaşımla gözden geçirmek durumundayız.

“Kadın Ve Kızlarımıza Yönelik Projelerde Bize Düşen Sorumlulukların Farkındayız”

Millî Eğitim Bakanlığı olarak özellikle kız çocuklarının okullaşmasını, okullarımızda kadın çalışanlarımızın sayısında sağladığımız artışlara ve zihinlerdeki ayrımcılığı silmek üzere ders programlarında yaptığımız değişikliklere rağmen; mevcutla, geldiğimiz noktayla yetinmek niyetinde olmadığımızı, bu konudaki gayretlerimizin artarak süreceğini ifade etmek istiyorum. Kadınların toplumsal hayattaki yerleri konusunda son on yılda hissedilir bir iyileşme gözle görülür bir şekilde var ama yeterli değil. Bunun artarak sürebilmesi için Millî Eğitim Bakanlığı olarak bize düşen sorumlulukların farkındayız. Özellikle okul yöneticiliklerinde; kadın müdür yardımcıları, kadın öğretmenlerimize yönelik pozitif ayrımcılıklar söz konusu.

“Emine Erdoğan Hanımefendi’nin Haydi Kızlar Okula Kampanyası Örnek Bir Uygulamadır”

Burada bir örnek uygulama olması itibariyle Sayın Cumhurbaşkanımızın Eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin Haydi Kızlar Okula Kampanyası çerçevesinde, okullarımıza ve eğitimimize kazandırılan 330 bine yakın kız öğrencimiz için kendilerine teşekkür ediyorum. Aynı zamanda Millî Eğitim Bakanlığı olarak, özelikle eğitimli genç kızlarımızın, Millî Eğitim camiasında bir takım anakronik hesaplar nedeniyle görev alamamalarının önündeki engelleri kaldırarak onları da eğitim ordumuza dahil edebilmiş olmaktan ötürü çok büyük bir mutluluk duyuyoruz.